
TERCÜMESİ(Üstteki kapak sayfasının)
Çiftçi Kütüphanesi : Aded 1
FENNİ AMELİ ARICILIK
Muharriri
Fransa’nın Nensi şehrinde mubil ziraat mektebi mezunlarından ve Fransa’nın Lozan Arıcılar cemiyeti azalarından
A.FERİD
Osmanlı İktisat Kitaphanesi
77- Babıâli karşısında
__________________________O 0 O ____________________
İSTANBUL
1328 (1912 )
Nuri Osmaniyede Kain(Bulunan)
(Şurayı Ümmet matbaasında basılmıştır)

Yıllar önce arıcımız Sayın Mümtaz AKIN Ağabeyimizi ziyaretimde elinde bulunan bu Osmanlıca yazılı arıcılık kitabından bahsedince heyecanla alıp sadece resimlerini inceleyebildim. Hemen fotokopisini çektirip çeviri yaptırmaya koyuldum. Maalesef çeviri yapacak birini bulamayınca aradan epey zaman geçti. Ama kitaptaki bilgilere ulaşma merakım içimde hep bir uhde olarak kaldı. Ta ki internette dolaşırken eski Türkçe (Osmanlıca) öğrenmek için yayınlanan ders sayfalarına rastlayana kadar. Hemen ders çalışmaya başlayıp kısa zamanda kendi kendime sıfırdan Osmanlıca öğrendim ve okumaya başladım. Kitabı okudukça heyecanım ve merakım daha da arttı. İçinde eskiyen bilgiler olmakla birlikte şu anda kullandığımız tekniğe yüz yıl öncesinden ulaşmaları ve kullanmaları beni epeyce sevindirdi ve heyecanlandırdı. Kitap içinde bulunan bilgi ve resimlerin yok olmaması, karanlıkta kalmayıp gün ışığına çıkması arzusuyla kitabı çeviri ye başladım.
Kitap şu anda ülkemizde basılmış ilk arıcılık kitabı olarak bu konuda en eski kaynak eser niteliğindedir.Kitabın kapak sayfasında yırtıklar olduğundan yazarı bilinmiyordu. İki yıllık araştırmalarımız neticesinde Kütüphaneci dostumuz Sayın Muharrem ORTA Beyin yardımlarıyla kitabın yazarının ismine ve yeni bir sayısına Erzurum Atatürk Üniversitesi Kütüphanesin de ulaşabildik. Muharrem Beye sonsuz teşekkürlerinizi sunup yazarımıza rahmet okumayı ihmal etmeyin. Allah nur için de yatırsın.
Tercüme yapılırken kitabın aslına sadık kalınmış olup sadece daha iyi anlaşılsın diye bazı bölümler parantez içinde açıklanmıştır.

YAZARIN KİTAPTAKİ ÖNSÖZÜ
BAŞLAMADAN EVVEL
Çiftçi ve çiftçiliği seven kardeşler
Osmanlılar hürriyetlerini aldıktan(Meşrutiyetin ilanı 1324(1908) kastediliyor) sonra yüzlerce kitap çıktı. Türlü türlü isimlerle kitapçı camekânlarını doldurdu. Ama her gün çiftçiliğe mahsus rençberlik bizim canımızdır, ruhumuzdur da bağırdığımız halde bu kadar kitap içinde bir tanecik olsun çiftçiliğe yarar bir kitap çıkarmadı. Buna hepimizin canı sıkılıyor. Çiftçiliğe intisapla iftihar etmekteyim. Bizim faydalı feyzli mesleğimize yarayacak birçok kitaplar lazım olduğunu düşündüm, çalışdım, çiftçi kitapları yazdım. Bu kitaplar dan birincisini ((FENNİ AMELİ ARICILIK)) kitabı teşkil ediyor. Eğer mesleğimizin dostlarından rağbet görecek olur isek az zaman sonra ((TAVUKÇULUK)) , ((BAHÇIVANLIK)),((SÜTÇÜLÜK)) ameli kitaplarını bastıracağım.
İş kitaplarının vücudu bizde nadirdir. O na mukabil memleketin mevcud tembelliğini artıran edebiyat kitabları edebi eserler çokdur. Ümid ederim ki vatandaşlarımız memleketimizi yükseltecek olan iş kitaplarına daha ziyade ehemmiyet verirler.
İşlerimiz fen dairesinde, işlerimiz çoğalır ise biz terakki edeceğiz. O halde yükselmek için boş işleri bırakarak cebimize para koyacak işlere bakalım.
MÜELLİF

İÇİNDEKİLER
Sayfa
BİRİNCİ KISIM
Kitabın Başlığı
Yazarın Önsözü
2
Arının Yapısı
2
Arı Beği (Ana Arı)
3
Amele Arı (İşçi Arı)
5
Erkek Arı
7
Arı Cinsleri
9
İtalya Arısı
9
Kıbrıs Arısı
9
Suriye Arısı
9
Amerika Arısı
10
Yeni Usul Kovanlar ve Envali
10
Efki Kovan (Yatay Kovan)
10
Amudi Kovanlar (Dikey Kovanlar)
11
Layens Kovanın Evsafı (Özellikleri)
13
Kovanlığa Kovanların Konması
14
Arı Konacak Kovanın Hazırlanması
14
Arıların Oğul Vermesi
14
Oğulları Tutmak ve Kovana Koymak
16
Kovanlara Suni Oğul Verdirtmek
17
Eski Usul Kovanlardan Eğreti Çerçeveli Kovanlara Arı Koymanın Usulü
19
Arı hanede Kanun-i Sanide (Ocak Ayı) Ve Şubatta Yapılacak İşler
20
Martta Kovanları Muayene
22
Arı Sokması ve İlacı
24
Arıların Sevmedikleri Bir Koku
25
Yemsiz Arıları Nasıl Beslemeli
25
Kovanların Birleştirilmesi
27
Kovanların Bozulmasına Kadar Olan Hizmetler
28
Yağmacılık
30
Kovanlardan Bal Çıkarılması
31
Yerli Kovanlardan Bal Çıkarmak
32
Bal
33
Ağustos, Eylül ve Teşrin-i Evvelde (Ekim) Yapılacaklar
34
Ana Arının Değiştirilmesi
35
Yeni Arının Kovana Konması
35
Kovanların Kışı Geçirmesi
37
Arı Hastalıkları ve Arı Telef Eden Muzur Böcekler
38
Dizanteri Hastalığı
39
Arıların Baş Dönme Hastalığı
39
Arının Düşmanları
39
İyi Bal Yapan Otlar ve Ağaçlar
40
Bibliyografya Yahut Yerli ve Ecnebi, Arıdan ve Arıcılıktan Bahseden Kitap ve Gazeteler
42
Yalnız Arıcılıktan Bahseden Gazeteler
43
İKİNCİ KISIM
Arı hanede Her Ay Görülecek İşler
44
Eylülde Yapılacak Arı hane Ameliyesi
44
Teşrini Evvel (Ekim) Ayı Ameliyesi
45
Teşrini Sani (Kasım) Ameliyesi
46
Kanuni Evvel Ayı (Aralık) Ameliyesi
46
Kanuni Sani Ayı (Ocak) Ameliyesi
47
Şubat Ayı Ameliyesi
48
Mart Ayı Ameliyesi
49
Nisan Ayı Ameliyesi
50
Mayıs Ayı Ameliyesi
51
Haziran Ayı Ameliyesi
52
Temmuz Ayı Ameliyesi
54
Ağustos Ayı Ameliyesi
KİTAPTAN BAZI BÖLÜMLER
ARININ YAPISI
Bal arısı tercihi tabiatında arı familyasının bir sınıfını teşkil eden damarlı kanatlı, iğneli, toplu yaşar ve bal yapar bir sinektir. En ziyade tanınan asıl bal arısı olup âlem (dünya) arıcıları Apis mellifica derler ki tercümesi bal arısı demektir. Bu böcek kirli, sarı, yahut siyahça olup yaldızlı gibi güzel renklidir. Bir buçuk ile iki santimetre uzunluğundadır.
Şekil 1
Vücudu baş, karın ve baş ile karın arasında bir nevi göğüsten ibaret olarak üç parçadır. Başının iki tarafında birçok façetalı (birleşik) gözler ve tepesinde yalnız üç parlak noktadan başka bir şey zannedilmeyen bayağı gözleri vardır (Şekil 1). Façetalı gözleri arasında da iki tane boynuzu bulunur. Her nevi arının ağzı başka türlü yaratıldığı gibi dişi ve erkek arılar ile ana arının ağzı dahi başka başka yaratılmıştır.
Şekil 2–3
Ağzın uzuvları uzun oynak ve gayet ince tüylerle kaplı bir dil ile (Şekil 2 ve 3) çenelerden ve dudaklardan ibarettir. Dilin alt tarafında açılıp kapanır oluğumsu bir yol vardır. Arı istediği zaman bu yolu kapatarak dilini hortum gibi kullanır. Yani çiçeklerin dip taraflarında bulunan nektar denilen şekerli suyu emer. Dilin sağ ve solunda bulunan ince uzun bir çift çene yalamağa pek yarar. Çeneler ile dil arasında bulunan korkuluklar da (muhafazalar) dili zeminde korumağa yarar. Dudaklar ise dil ve çenelerin en dışında bulunup ancak arının topladığı zehiri yapmasına düzeltmesine yarar. Göğüsün iki tarafında üçer tane ayak, ikişer tane kanat vardır.
Şekil 4. Kanatlar Şekil 5. Arka ayaklar
Arı bir yere konacağı zaman kanatlar vücudun üzerinde uzunlamasına kapanırlar. Karın ise yuvarlak aşağıya doğru kıvrıkça dolgun ve bir iğne ile nihayetlenmiştir (Şekil 6).
ARI BEĞİ (ANA ARI)
Şekil 7
Arı beği (Şekil 7) dişi arı olup kovanda bulunan arıların hepsinin anasıdır. Ayakları ve karnının altı açık sarıdır. Ana arı bir adi amele (işçi) arı yumurtasından vücuda gelir. Hücresi meşe palamuda benzer ve diğer arılarınkinden daha büyüktür. Ana arı yumurtadan çıkınca amele arılar başına üşüşürler anaya mahsus bir yiyecek ile dikkatle beslerler, büyütürler. Ana arı yumurtası üç günde açılır ve içinden ufacık bir kurt çıkar. Bu kurt yumurtadan çıktıktan onaltı gün sonra tamam arı haline gelir.
Ana arı haline gelip de yuvasından çıktıktan tahminen altı gün sonra çiftleşmek için kovan dışına çıkar. Çiftleştikten altı gün sonra dahi yumurtlamağa başlar. Arısı çok bir kovanda ana arı yirmi dört saatte dört bin kadar yumurta yumurtlar.
Ana arı küçük kovanlarda dört beş sene ve daha ziyade fazla yaşar ise de büyük kovanlarda çok yumurtlayacağından çabuk candan düşerek az zaman yaşar. Zaten bir kovanda beş seneden fazla ana arıyı bırakmamalıdır. Her kovanda yalnız bir ana arı vardır.
ARI CİNSLERİ
Memleketimizde başlıca kara arı yani bildiğimiz adi arı ile Kıbrıs ve Suriye yahut Filistin arısı bulunur. Avrupa da ise yani bildiğimiz adi kara arı ile İtalya arısı bulunmaktadır. Bunlardan başka Avrupa da bir takım da melez arılar vardır.
İTALYA ARISI
İtalya arısı çok yumurtlayıcı ve yavaş tabiatlıdır. Rengi adi arının renginden daha açıktır. Karnındaki sarı halkaların birincisi portakal sarısı renginde ve dili bayağı arının dilinden daha uzundur. Adi arı ile çiftleştirilecek olur ise pekiyi ve çok bal yapar oğullar elde edilir.
KIBRIS ARISI
Arıların en güzeli Kıbrıs arısı olup karnındaki halkaların birincisi altın sarısı olup cüssesi adi arıdan daha küçüktür. Bu arı gayet yumurtlayıcı olduğu gibi ne zararlı böcekleri kovana sokar nede başka kovanlardan yağmaya gelen arıları içeriye bırakmaz.
Kıbrıs arılarının bulundukları kovan gayet kalabalık olur denildiği gibi adi arılardan daha hiddetli değildirler. Yalnız kovanları mukayyetle (gayet yavaş) açılmalıdır. Peteklerinden kolaylıkla ayrılırlar. Anası İtalya arısı anasından daha açık renkli ve boyu ondan daha kısadır. Kışı kolayca geçirirler. Bir Kıbrıs ana arısı, bir İtalya arının arısı ile çiftleştirilecek olur ise gayet iyi cins melez oğullar elde edilirler.
SURİYE ARISI
Bu cinsin ana arıları daima kendi cinsinden olan arının arılarıyla çiftleşmek isterler. Karın halkaları arasından ikisi kırmızımsı sarıdır. Karnı kül renkli tüylerle örtülmüştür. Pek ziyade yumurtlayıcı olmakla beraber gayet iyi bal toplarken yorulmaz, üşenmez. Az oğul verir ve daha ziyade kalabalıkla yaşamayı sever bir cinstir. İyi yapılmış ve en ziyade iki katlı yani ekleme kutusu olan kovanlarda pekiyi yetişir. Kıbrıs arısı gibi kovanlarını güneşte ve mukayyetle açılmalıdır. Amerikalı Kok”un yaptığı tecrübeye göre Suriye arısı arıların en uzun dillisidir.
AMERİKA ARISI
Amerika arısı Amerika arıcıları tarafından Kıbrıs arısı ile İtalya arısının çiftleştirilmesinden hâsıl olmuştur. Yani bir melez arıdır. Rengi altın sarısı gibi olup karnı siyahla nihayetlenir. Arıcıların istedikleri gibi bir arıdır. Yani çalışkan iyi yumurtlayıcı yavaş tabiatlı ve her yerde iyi mahsul vericidir.
BİBLİYOĞRAFYA, YAHUT YERLİ VE ECNEBİ, ARIDAN VE ARICILIKDAN BAHSEDEN KİTAP VE GAZETELER
Arıcılıktan bahseden ziraat gazetelerimizden biri Adabı Baytariye”den
CERİDE İ BAYTARİYE VE ZİRAİYE: Olup arıcılık hakkındaki yazıları yazmağa fi 10 KANUNİ SANİ 315 tarihli ve 6 numaralı nüshasında başlamıştır.
Bu gazete devam ettiği dört sene zarfında hemen her nüshasında denebilecek bir surette arıcılıktan bahsetmiştir.
Serveti Fünün (563) numaralı ve 24 KANUNİ SANİ 317 tarihli nüshasından başlayan arı ve arıcılığa dair olan yazılar 574 numaralı nüshasında bitmiştir.
NEVSALİ-İ AFİYET:
1322 senesinde neşrolunan dördüncü kitabında bal hakkında bazı malumat bulunmaktadır.
RESİMLİ ZİRAAT GAZETESİ :
Bu gazetenin 9 HAZİRAN 321 ve 18 REBİUL AHIR 323 ve 15 numaralı nüshasından başlayan arıcılık yazıları halen devam etmektedir.
REHBER-İ UMUR-I BEYTİYE :
Rehber umur-i beytiyenin birinci cildinde arıcılıktan bahsedilmektedir. Yalnız bu fenne ait memleketimizde bir tek daş basmasıyla bir risale basılmıştır ki oda arıcılık namında gayet muhtasardır.(kısadır)
Ecnebi memleketlerinde basılan arıcılık kitap ve gazeteleri ise pek çoktur. Bunlardan en meşhurları şunlardır.
ARICILIK MÜELLİFİ MEŞHUR AMERİKALI ROOT
KOVANLIĞIN İDARESİ “ “ BERTRAN
AMELİ ARICILIK “ “ ARICI HAN
KOLAY ARICILIK “ HUMEL
ARI VE KOVAN “ MEŞHUR DADAN
ARICILIK MÜELLİFİ BUNYA VE LAYENİS
ARILAR “ SAEVİ ve DÖLAPİN
YALNIZ ARICILIKTAN BAHSEDEN GAZETELER:
Resimli Union Apikol
Arıcılık Gazetesi
Beynelmilel Arıcılık Gazetesi
Bunlardan başka daha başka pek çok arıcılık gazete ve kitapları var ise de hepsinden bahsetmeğe kitabımın büyüklüğü müsait olmadığından sarfı nazır olundu.(bahsedilmedi)
İKRAMİYELİ ZİRAAT GAZETESİ:
İki seneden beri çıkarılmakta olan bu faideli ziraat ceridesi çiftçiliğe ait pek yararlı makaleler yazdıktan başka arıcılık hakkında uzun ve uzun olmakla beraber herkesin okuyabileceği bir surette yazılar yazmaktadır.
OSMANLI ZİRAAT VE TİCARET GAZETESİ:
Bu resimli gazete ziraat ticaret ve arıcılık hakkında köylülerin bile pek kolaylıkla okuyabileceği bir surette pek nafi yazılar yazmış ve yazmaya devam etmektedir. Köylünün bu gazeteyi okumasını tavsiye ederiz.
İYİ BAL YAPAN OTLAR VE AĞAÇLAR
FISDIK: Arılar bu ağaçtan pek çok bal ve gabar dalağ (Polen) alırlar.
BADEM, KAYSI, ŞEFTALİ: Bu ağaçları arılar pek çok dolaşıp bal toplarlar.
KAVAK: Bu ağaçtan arılar bal, gabar dalağ ve propolis toplarlar
SÖĞÜT: Bal hususu ile pek çok polen verir.
KOLZA: Şalgamcık ve lahana bunlar gayet ballı oldukları gibi çiçekleri de hemen bütün yaz devam ederler. Ekimleri pek kolay olduğundan tarif olunmadı.
BEYAZ HARDAL: Gayet ballıdır. Çiçekleri mayıstan eylüle kadar devam eder. Ekim şekli şalgam ve şalgamcık gibidir.
ATKESTANESİ: Nisan, Mayıs aylarında kırmızı çiçek açar, polen ve balı çoktur.
MOR VE BEYAZ SALKIM: Gayet ballıdırlar. Beyaz salkımın balı daha beyaz ve daha nefis olur.
KIŞ FİĞİ: Balı nefis ve pek boldur.
LAVANTA ÇİÇEĞİ: Mayıstan Ağustosa kadar arılar çiçeklerinden gayet kokulu ve bol bal toplarlar.
İSPANYA YONCASI VE EVLİYA OTU: Çiçekleri Mayıstan Hazirana kadar devam eder balı pek nefis ve beyazdır
ANASON: Pek ballı ve balı kokulu olur.
KESTANE: Balı adi olur.
IHLAMUR: Haziran ve Temmuzda çiçek açar. Balı gayet nefis ve kokuludur. Ferahlanmak için ıhlamur balı yemelidir.
MOR ZENĞUŞ YAHUD FAREKULAĞI: Temmuz ve Ağustosta çiçek açar ve çok ballı bir sebzedir. İlk-baharda maydanoz gibi ekilir.
KEKİK: Temmuzda çiçek açmaya başlar ve kışa kadar devam eder. Balı pek güzel kokulu olur
KEÇİBOYNUZU AĞACI: Eylülden Ekime kadar çiçek açar ise de balı kırmızıca ve adi olur.
SARMAŞIK: Sonbahara doğru çiçek açar epeyce devam eder. Arılar sarmaşıktan gayet beyaz ve bol bal alırlar.
HILDE: Temmuzdan Ekime kadar çiçek açar. Gayet bol bal verir ise de cinsi adidir.
FUNDA: Gayet koyu ve kara bal yapar
ARI OTU: Ballı otların en ballısıdır. Şubattan hazirana kadar ekilir. Böyle birbiri ardınca birkaç arı otu ekilecek olur ise sonbahar sonlarına kadar arılar çiçeksiz kalmaz. Ekimi dahi pek kolaydır. Şöyle ki toprak bir kere bellendikten yahut sürüldükten sonra tohum atılır ve tırmık ile örtülür.
HODAN: Çiçeklerinden arılar çok bal toplarlar ekimi tıpkı ebegümeci gibidir.
HİLYETURP: Mavi çiçekleri ve gayet hoş kokulu ve ballı çiçeklerdir. Kuytu yerler de pek güzel yetişir.
Bunlardan maide yoncalıklardan tırfıllıklardan, ekin tarlalarından, çayırlıklardan ve ormanlardan arılar gayet nefis ve bol bal, gabar dalağ (çiçektozu-polen),ve propolis toplarlar. Arıcılıkta pek fena arı yaşamayan bal olmayan yerler yalnız büyük bağları yahut bütün memleket bağlık olan taraflarıdır
5. Kısaca arılar kışı iki şartla kolayca geçireceklerdir.
Birincisi arılar kalabalık olup beği (anası) kuvvetli olur yiyecek kâfi miktarda ise, İkincisi; sıcaklık lüzumu derecede olup rutubetin çıkmasına kovanın damı, havalanmasına kovanın tablası müsait olursa.
6. Arıcılığa ait edevatınızı yerli yerine yerleştirmelisiniz.
TEŞRİNİ SANİ (KASIM) AMELİYESİ
1. Teşrini sani’de artık kışı hükmünü icraya başlar.
Arıları kendi haline bırakıp yazın çektikleri zahmetin acısını çıkarttırmalıdır.
TEŞRİNİ SANİ (KASIM) AMELİYESİ
5. Poyraz ve karayel rüzgârlarından muhafaza etmek için kovanların etrafına çit ve yahud eğreti tahta perde yapılır.
6. Kış gecelerinin uzunluğundan bir istifade arıcılarımız arı hakkında yazılmış kitap ve gazeteler okuyup gelecek sene arı hanelerinde Külli ıslahat yapmağa gayret eylemelidirler.
Pencere kenarı kış gününün lâle bahçesi olduğundan keyif ehli ve midesine düşkün olanlar pencere kenarında tam bir iştahla kızarmış taze ekmek ile bal yemek isterler. Bu sebeple fazla balı olup da satanlar epey istifade ederler.
ARIHANEDE KANUN- İ SANİDE (OCAK AYI) VE ŞUBATTA YAPILACAK İŞLER
Kanun-i saninin sonuna doğru kovanlar bir kere daha tetkik ve muayene olunur. Bu esnada tablalar temizlenir. Kışın arıların bir kısmı telef olacaklarından leşleri kovanın deliğinden telden yapılmış çengel ile dışarı çıkarılır. Bu zamanda memleketimizin sıcak taraflarında yahut hava müstesna olarak iyi giden yerlerde mizanelhararenin (termometrenin) gölgede 10 dereceyi gösterdiği yağmursuz ve Açık havalı bir günde kovan açılıp dâhili (içerisi) muayene edilerek arıların ne halde bulundukları ve yiyecekleri kâfi miktarda olup olmadığı anlaşılır.
'''''' Eğer bu aylarda havalar karlı olup ta kovanları kar örtecek olur ise karları katiyen kovanların üzerinden süpürmemelidir. Çünkü kar kovanın içindeki hararetin sabit kalmasına yardım eder.''''''
Yalnız kovan deliğinin önüne bir tahta parçası yahut bir kiremit parçası konup deliğin kar ile kapanmamasına dikkat olunur. Zaten deliğin önüne büyük bir tahta parçası koymak daima elzemdir (gereklidir). Çünkü havalar biraz açıp ta güneş çıkacak olur ise ziyası (ışığı) kovanın içine akış edip arıları aldatır, dışarı çıkmalarına sebep olur.
AÇIKLAMA: Kitabın tamamını aşagıdaki adresten bilgisayarınıza indirebilirsiniz .
http://www.beyazkovan.com/img/fenni_ameli_aricilik.pdf
NOT: Yazarın kitabın önsözün de dediği gibi; feyzli mesleğimizin düşünürlerinden rağbet görecek olur isek az zaman sonra da Halkalı Ziraat Mektebi Alisi Alem İktisat ve Hayvanat Muallimi Mehmet ALİ tarafından yazılan ve 1331(1915)yılında İstanbul Ziraat Matbaasında basılan 340 sayfalık yazı ve resimlerden oluşan Osmanlıca “AMELİ VE NAZARİ ARICILIK “kitabını da çeviri yapıp başta arıcılık camiası olmak üzere üniversitelerin ilgili bölümleri, kütüphaneler ve ilgili herkesin bilgisine sunacağız. Böyle bir kitabın varlığından da haberiniz olsun.
SAYGILARMLA.
4 yorum:
Değerli kardeşim, İyiki varsın. Söyleyecek bir şey bulamadım. Allah razı olsun, sayende haberdar olduk...
BALLI BABAMIZ açılış kordelamızı kesmek sana nasip oldu.Siftah senden,gerisi arı dostlarından. Eksik olmayın.Dağarcığınıza ufak ta olsa bir bilgi ekleyebildikse ne mutlu bize.
Sayın Hüseyin bey benide geleceğin arıcısı olarak görmen biraz daha arıcılık merağımı arttırmıştır.Teşekkür ederim
Recai Bey Blogunuz hayırlı olsun.
Evet gelecekte bir gün gelecek arkanda 50 den fazla arı kovanı ve sen önlerinde bende resmini çekiyorum.Arı sevdası seni de yakalamış bir kere.Sen vazgeçsen de onlar senden vazgeçmezler artık.Kolay gelsin.
Yorum Gönder